das Wörterbuch Englisch Minus türkisch

English - Türkçe

fail kreuzten Beinen:

1. başarısız başarısız


Birçok öğrenci testte başarısız oldu.
Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.
Öğretmen onun itibarsız araştırmasıyla ilgili raporuna dayandırarak ona başarısız notu verdi.
Sınavda başarısız olarak hakettiğin cezayı gördün,sınava hiç çalışmadın.
Sam'i sadece başarısız olacak planından vazgeçmesi için ikna etmeye çalıştım,
İşler başarısız sonuçlanınca işçiler işlerini kaybettiler.
Hazırlık eksikliğinden sınavda başarısız oldu.
Sen sorularda çok iyisin! Birtek soruda başarısız olmadın!

2. başarısız olmak başarısız olmak



3. başaramamak başaramamak