das Wörterbuch Englisch Minus türkisch

English - Türkçe

violent kreuzten Beinen:

1. şiddetli


Bildiğiniz gibi, şiddetli yağmurun sonucu olarak geç kaldık.
Ben bütün gün bilgisayar ekranı önünde otururum, bu yüzden elektro-manyetik dalgalar tarafından oldukça şiddetli şekilde bombardıman edilirim.
Hava çok şiddetli soğuk.
Onun gözlemi şiddetli fakat o çok az diyor.
Düşmana karşı şiddetli bir taarruza geçtiler.
Rüzgar şiddetli esiyordu ve daha da kötüsü, yağmur yağmaya başladı.

2. şiddetli kanlı



Türkisch Wort "violent"(şiddetli kanlı) tritt in Sätzen auf:

adjectives