das Wörterbuch koreanisch Minus türkisch

한국어, 韓國語, 조선어, 朝鮮語 - Türkçe

이미 kreuzten Beinen:

1. zaten


O zaten geldi mi?
Zaten Çince yazabiliyorum.
Mary zaten başladı.
İslam, mana itibarı ile zaten "Barış ve Huzur" demektir.
Zaten Lucy aradı mı?
Eve ulaştığında saat zaten on ikiydi.
Eğer bakışlar öldürebilse, ben zaten şimdiden ölmüş olurum.